Astralis’in kaptanı Lukas ” gla1ve ” Rossander, Pazar günkü IEM Katowice A Grubu üst kademe (upper bracket) finalinde Spirit’e karşı sürpriz bir şekilde aldıkları 2-1 ‘lik mağlubiyeti çok fazla önemsemediklerini belirtti.
Danimarkalı takım, Dust2‘de 16-1 yenildiğine, play-off aşamalarında yarı finalden başlama şansını kaçırdı. Ayrıca tarihlerinin en kötü yenilgileri arasına bir yenisini ekledi. Ancak gla1ve Cuma günü oynayacakları Virtus.pro maçına hazırlandıklarını ve bu seriden çok fazla sonuç çıkarmayı reddettiğini belirtiyor.
Kaybetmemiz çok üzücüydü
Gla1ve Çarşamba günü basın toplantısında gazetecilere verdiği demeçte, “Kaybetmemiz çok üzücüydü,” dedi. Ve ekledi; “Herkesin aklında tek bir soru var gibiydi ‘Az önce ne oldu?‘. Sanırım bunun gibi bir mağlubiyeti daha önce yalnızca bir kez tatmıştık ve bu çok uzun zaman önceydi, bizim için tanınabilir bir şey değil.”
“Bir iki saat oturduk ve baştan sona konuştuk. Daha sonra oyunu izlemeye ve neyi yanlış yaptığımızı, bir dahaki sefere ne yapabileceğimizi tartışmaya karar verdik. Bu şekilde önümüze devam edip geçmişi unutmaya çalışıyoruz. Ne olduğu ve bir dahaki sefere ne yapmamız gerektiği konusunda hepimiz aynı noktadayız. Çok fazla değişiklik yapmamız gerektiğini düşünmüyorum çünkü genel olarak oldukça sağlam göründüğümüzü düşünüyorum. EG’ye ve Mousesports’a karşı bir takım olarak oldukça iyi izlenim verdik. Bu nedenle VP’ye karşı iyi bir oyun oynamamızı bekliyorum ve hatta belki sonuna kadar gidebiliriz.”
Astralis’in üst kademe finalinden önce playoffu garantilemesi ile bu seride görece çok az şey vardı. Ancak gla1ve, takımın önümüzdeki maç için doğru mentaliteye sahip olmadığı yönündeki söylentileri reddetti.
“Maçtan sonra bunun hakkında biraz konuştuk. Eğer aklımızda bir şey vardıysa da, zaten bir üst tura çıkmış olduğumuzu biliyorduk,” dedi. “Ama bununla hiçbir ilgisi olmadığı sonucuna vardık. Aynı şeyi yaptık, başka herhangi bir oyun için hazırlandığımız kadar hazırlandık.”
Spirit’i hafife aldığımızı ya da oyunu ciddiye almadığımızı söylemem.
“Spirit’i hafife aldığımızı ya da oyunu ciddiye almadığımızı söylemem. Spirit gerçekten daha iyi oynadı. Ve bence birkaç tur maçı tersine çevirebilirdi ve eğer Train haritasını kazanabilseydik bizim için kolayca 2-0’lık bir zafer haline gelebilirdi. Daha fazla T turu almalıydık. Bence CT tarafımız oldukça iyiydi ama sonunda berbat oldu.”
Gla1ve, takımın; Spirit’e karşı aldığı yenilgiden değerli bir ders aldığına ve NiP, Vitality ve FURIA’ya karşı 2-0 galibiyetlerinin ardından playofflara yüksek güvenle giren Virtus.pro ile oynayacakları çeyrek final karşılaşması için bazı küçük ayarlamalar yapacağına inanıyor.
Gla1ve, “Tüm bu CIS (Bağımsız Devletler Topluluğu) ekipleri gerçekten çok agresif. Hem T hem de CT taraflarında her zaman çok fazla harita kontrolü elde ediyorlar,” diye açıkladı. “Yapmamız gereken şey bunun için biraz daha mücadele vermek. Oyunumuzda birtakım değişiklikler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bombalarımızı saklamak yerine oyunun başında biraz daha fazla kullanmalıyız. Bunun üzerinde durmaya çalışıyoruz. İşe yarayıp yaramadığını göreceğiz.”
Magisk – Bireysel oyunumun en yüksek seviyede olmadığına hiç şüphe yok.
Turnuva playoff aşamalarına girerken, Emil “Magisk” Reif’in son zamanlardaki formunun çökmüş olması büyük bir tartışma konusu oldu. 22 yaşındaki oyuncu, IEM Global Challange’ı ve Blast Premier Spring Gruplarını kırmızı renkte (0.98 ve 0.99 ratingler ile) tamamladı ve IEM Katowice’de ortalama 0.84 rating yakaladı. Ayrıca round başına hasar ve frag söz konusu olduğunda yelpazenin en alt uçlarında bulunmakta.
Magisk, “Bireysel oyunumun en yüksek seviyede olmadığına hiç şüphe yok,” dedi. “Bence herkes bunu fark etti ve ben de fark ettim tabii. İşlerin senin için yolunda gitmediği bir döneme denk gelmek en eğlenceli şey değil. Sonuçta ise bunun özgüvene ve bireysel olarak biraz başarıya ulaşmaya bağlı olduğunu düşünüyorum.”
“Bu duruma odaklandım ve üzerinde çalışıyorum. Herkese yetişmek için çok daha fazla bireysel çalışma yapıyorum. Bence bu sadece insan doğasıdır, bazen işlerin yolunda gitmediği dönemler olur. Ve Astralis’te bu dönemlerden birine ilk kez denk geliyorum. Sanırım sonunda sıra bende. Ama yine de oyunu oynamaya, takıma elimden geldiğince yardımcı olmaya odaklanıyorum. Bireysel olarak aynı seviyede performans sergilemiyor olsam bile. Hala takıma yardımcı olabilirim ve hala birçok iyi şeyle katkıda bulunabilirim. Bu, bakmam ve geliştirmem gereken bir şey. Ayrıca, takıma bakmak ve elimden gelen en iyi şekilde onlara yardım etmek zorundayım.”